Her beş çocuktan dördü, 3 yaşına gelinceye kadar en az bir defa yaşadığı bir sağlık problemi olan orta kulak iltihabı hakkında bilgi vermek istiyorum.
Orta kulak iltihabı; kulak zarının arkasında sıvı birikimi, orta kulakta kızarıklık, şişme ve ağrı ile seyreden bir enfeksiyondur. Orta kulak iltihabına bağlı olarak görülen en önemli belirti kulakta ağrıdır. Diğer önemli bulgular ise orta kulakta kızarıklık ve şişlik oluşumudur. Bazı durumlarda ise işitme kaybı gelişebilir ya da kulak zarı delinebilir. Kulak zarı delindiği zaman içerideki iltihap dışarı akar. Ne kadar az karşılaşılsa da orta kulak iltihabının çok önemli komplikasyonları olan yüz felci, menenjit, mastoidit dediğimiz kulağa komşu kemikte iltihap ve beyin apsesi gelişebilmektedir. Bu nedenle orta kulak iltihabının tanısı ve doğru tedavi uygulanması çok önemlidir.
Çoğu orta kulak enfeksiyonu, soğuk algınlığı, grip gibi bir enfeksiyon nedeniyle, orta kulakta mukus oluşmasıyla ortaya çıkar. Orta kulaktan burnun arkasına doğru uzanan ince bir tüp olan östaki borusunda şişlik ve tıkanıklık oluşması sonucu mukus boşaltılamaz, o zeminde iltihap oluşur ve orta kulak iltihabı gelişir. Büyümüş bir adenoid yani geniz eti, östaki tüpünü de tıkayabilir. Geniz eti büyümesi, kronik hale gelmişse veya sık görülen kulak enfeksiyonlarına neden oluyorsa ameliyatla alınması gerekebilir. Daha küçük yaştaki çocuklar özellikle orta kulak enfeksiyonlarına karşı savunmasızdır. Çünkü; östaki borusu çocuklarda yetişkinlerden daha dar ve yataydır.
Orta kulak iltihabının çeşitli semptomları vardır ve bu semptomlar yaş gruplarına göre değişiklik gösterebilir. Bunlar;
Aile bireylerinin herhangi birinde tekrarlayan orta kulak iltihabı ya da geçirilmiş kulak enfeksiyonu varlığında kulak enfeksiyonu riski artabilir.
Orta kulak iltihabını tetikleyen bazı durumlar vardır.
Örneğin üst solunum yolları enfeksiyonları kulak enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır. İkinci olarak alerjiler nedeniyle burun boşluğunda ödem ve üst solunum yollarında iltihaplanma görülebilir. Bu durum ile ilişkili olarak adenoidlerin yani geniz etinin büyümesi ile kulağın iç yapısındaki östaki borusu tıkanarak fonksiyonu bozulur ve bununla birlikte kulak sıvılarının akışı engellenebilir. Orta kulakta sıvının birikmesine yol açan bu durum kulakta basınç artışına, ciddi ağrılara ve enfeksiyonlara neden olur. Bazı kronik hastalıklara sahip olmak da orta kulak iltihabına neden olabilir. Kronik hastalığı olan bireylerde, bağışıklık sistemi baskılanmış, reflüsü olan ya da astım ve kistik fibrozis gibi çeşitli kronik solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalarda kulak enfeksiyonu görülme riskinde artış gözlenir.
Mevsim geçişleri de orta kulak iltihabını tetikleyebilir. Bazı hava durumu koşulları orta kulak iltihabı açısından risk oluşturabilir. Özellikle sonbahar ve kış ayları, mevsimsel alerjisi olan bireylerde ise polen miktarının arttığı dönemlerde kulak enfeksiyonu görülme sıklığı artabilir. Son olarak yarık damak-dudak problemi olan çocuklarda östaki borusu ve kemik yapısındaki problemler nedeniyle kulak sıvısının boşalması olumsuz etkilenebilir. Bu durum bazen orta kulak iltihabı ile sonuçlanabilir.
Kulak enfeksiyonu varlığında erken tanı ve doğru tedavi planlaması ile komplikasyonları önlemek ve semptomları hafifletmek çoğu zaman mümkündür. Semptomlar gerilemediğinde ve uzun sürdüğünde, 6 aylıktan küçük çocuklarda, çok şiddetli kulak ağrısı varlığında, kulaktan kanlı ya da iltihaplı sıvı gelmesi durumunda ve işitme kayıplarında mutlaka vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Orta kulak enfeksiyonlarında yapılması gereken en önemli konu izlemdir. Tedavi süreci hastanın yaşına, enfeksiyonun şiddetine ve orta kulakta biriken sıvının miktarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kulak ağrısını hafifletmek, ateşi düşürmek gibi yaklaşımlar genellikle tercih edilir. Kulak enfeksiyonlarına yol açan etkenin bakteri olduğu düşünülüyor ise uygun bir antibiyotik başlanmalıdır. Hafif kulak enfeksiyonlarında doktorun da önerisiyle antibiyotik tedavisi başlanması bir süre geciktirilebilir ve hastalığın gidişatına göre karar verilebilir.
Özellikle sonbahar ve kış aylarında okulların açılması ile birlikte bazı çocuklarda tekrarlayan orta kulak iltihabı görmekteyiz. Tekrarlayan orta kulak iltihabı, 6 ayda 4 ya da bir yıl içerisinde en az 6 kez tekrarlaması ve iyileşme sonrasında seröz sıvının orta kulakta kalması ile karakterizedir. Kreşin ve anaokulun ilk yıllarında çok sık karşılaştığımız bu durum, çocuğun yaşının ilerlemesi ile gittikçe azalmaktadır. Tekrarlayan orta kulak iltihabı olan çocuklar iyi değerlendirilerek ve kulak burun boğaz uzmanı görüşü alınarak ventilasyon tüpü takılması iyi bir tedavi seçeneğidir.
Orta kulak iltihabı tedavisi sonrası orta kulak boşluğunda seröz nitelikte olup iltihap içermeyen sıvının varlığı 2 ay kadar devam edebilmektedir. Bu durum tedavi gerektirmez ve %100’e yakını 2 ay içerisinde kendiliğinden düzelmektedir.
Üç ay kadar süreyi geçen orta kulakta sıvı birikimi olan çocuklarda kalıcı işitme kaybı riski olduğundan son yıllarda etkinliği ve güvenirliğinin yüksek olması nedeniyle ventilasyon tüpü takılmasının ilk seçenek olduğu unutulmamalıdır. Bu çocuklarda orta kulakta sıvı birikimi ile birlikte geniz etleri de büyük olduğundan aynı ameliyatta hem kulak zarına tüp takılmakta hem de geniz etleri alınmaktadır.
Çocuklarımızı orta kulak iltihabından korumak için; ilk altı ay sadece anne sütü verilmeli ve 2 yaşına kadar emzirmeye devam edilmelidir. Ulusal aşı takviminde olan aşılar eksiksiz yaptırılmalı, burunları özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında sık temizlenerek açık tutulmalı, sigara dumanından uzak tutulmalı ve çocuklar yatarak beslenmemelidir.